Yerli ve yabancı turistin uğrak yeri Türkiye’nin en değerli tarihi, kültürel, ekonomik ve sanatsal yerlerinden biri olan tarihi İstanbul Kapalıçarşı en ağır günlerinden birini yaşıyor. Turizm ve düğün dönemin tesiriyle epeyce hareketli günler geçiren Kapalıçarşı’da kuyumdan ikramlık eşyaya, çiniden deri ve dokumaya kadar 60’tan fazla iş kolu bulunuyor.
Kapalıçarşı’nın durumunu esnafın sorun ve taleplerini Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Lideri Fatih Kurtulmuş’a sorduk. Kurtulmuş, “Kapalıçarşı’da şu an çok yoğunluk var. Dönemin açılmasıyla birlikte eylül, ekim ayına kadar turistler geliyor. Mayıs sonu prestijiyle 18 milyon turist geldi. Yerli ve yabancı aylık ortalama 3 milyon 700 bin kişi geliyor. Yıl sonu ise 40 milyon turisti geçer. 40 milyonun 10 milyonu yabancı turist. Pandemi öncesi 43 milyondu. Gayemiz; yıllık 50 milyon turistin gelmesi” diye konuştu.
Fatih Kurtulmuş, turistlerin en çok Türkiye’ye ilişkin çini, seramik, halı, gümüş ve altın üzere eşyaları aldıklarını anlattı.
Eski mesleklere değinen Kurtulmuş, şu bilgileri verdi: “Örücülerden yalnızca bir kişi kaldı. Bakırcılar evvelden çok daha fazlaydı. Yorgancılar vardı. Bunların da sayısı çok azaldı. Üretim yerleri büsbütün dışarı gitti. Mesela kuyumcularla ilgili üretim yerleri büsbütün Kuyumcukent’e gitti. Üretim için geniş yerler olması lazım. Kapalıçarşı’daki yerler perakendeye uygun. Bu sebeple Kapalıçarşı’da ufak tefek tamiratlar haricinde üretim kalmadı. Tüketim perakende yeri oldu. Tamirat ve üretim Kapalıçarşı dışında kaldı.”
Fatih Kurtulmuş, dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerin geldiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Ancak yüklü olarak Rusya, Almanya, İran, Bulgaristan, Yunanistan ve Irak’tan turistler geliyor. Genel olarak Latin Amerika’dan Venezuela, Japonya’ya kadar her yerden turist çekiyoruz. Coğrafik, ekonomik, siyasi ve tarihi sebepleri de var. Ülkemiz çok cazibe merkezi durumuna geldi. Çok yeterli alışveriş yapan turistler, kruvaziyerle eylül ve ekim ayında gelirler. Kongre, sıhhat turizmleri sebebiyle ülkemize geliyorlar ve Kapalıçarşı’yı ziyaret etmeden gitmiyorlar.”